“`html

İyi Parti Liderinden CHP’ye Yönelik Operasyon Açıklamaları

Müsavat Dervişoğlu, İyi Parti’nin Genel Başkanı olarak, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklu bulunmasının ardından ‘başka aday’ senaryoları üzerinde çalışıldığını ifade etti. Dervişoğlu, “Hükümet, CHP’li belediyelere yapılan bu operasyonları tamamen siyasi gerekçelerle sürdürmektedir. Zaten tutuklu bulunan kişi, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı. Diğer potansiyel adaylara yönelik senaryoların hayata geçirildiğine dair bazı bilgiler elde ediyoruz. İsim vermek istemiyorum fakat halk arasında bu görüş hakim.” şeklinde konuştu.

Murat Çalık’a Yapılan Muameleyi Kınadı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen operasyonlar çerçevesinde tutuklanan Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık’ın sağlık sorunlarını dile getiren Dervişoğlu, şunları kaydetti:

“Bu durum, insanlık onuruna yakışmayan bir durum. Murat Çalık’a yapılması gereken muamele, asla kabul edilemez. Ne hukuk ne de siyasi etkenlerle dikkate alınabilir. Bu durumu yaşatanları kınadığımı belirtmek isterim. Çalık’ın sağlık durumu bile adli süreçte bir istismar konusu olabiliyor. Kaçma durumu yok, ev hapsinden yararlanma şansı mevcut. Adli kontrol altında serbest bırakılması gibi alternatifler de var.”

Hukuksuz Uygulamalara Dikkat Çekti

CHP’li belediyelere yönelik yapılan operasyonlar hakkında Dervişoğlu, “Kamuoyunda oluşan algıya göre, yaşanan olayların tamamı hukuksuz uygulamalarla ilişkili olarak değerlendiriliyor. İktidar, geçmişten bugüne hukuk adına yaşananların doğru olmadığını ve çeşitli kumpaslardan medet umduğunu gösteren pek çok olaya imza atmıştır. Balyoz davaları gibi örnekler, bu adaletsiz yargılama geçmişinin bir parçasıdır.” değerlendirmesini yaptı.

Yargının Siyasi Amaçlarla Kullanıldığını Vurguladı

Dervişoğlu, yargının bir hesaplaşma aracı olarak kullanıldığını savunarak, “Hükümet, CHP’li belediyelere yönelik bu operasyonları siyasi nedenlerle gerçekleştiriyor. İçeride tutuklu olan kişi, CHP’nin muhtemel cumhurbaşkanı adayı. Bu durumu göz önünde bulundurarak, başka potansiyel adaylarla ilgili senaryoların gün yüzüne çıkarıldığını duyuyoruz.” dedi.

Müteahhitlerin Tehdit Edildiğini Öne Sürdü

“Belediyelerle iş yapan müteahhitlerin, gece yarısı savcılıklara çağrılarak tehdit edildiklerini duyuyorum,” diyen Dervişoğlu, “Neden yargılandıkları konusunda bir fikrim yok. Rüşvet algısı üzerinden yönetim sağlanıyor. Bir belediye başkanının oğlu nedeniyle tutuklandığı, başka birinin ise geçmişteki işlerinden dolayı haksız yere yargılandığı görüşü yaygın. Bir diğer belediye başkanının, cumhurbaşkanı adayı olduğu için hukuksuz bir tablo ile karşı karşıya kaldığına inanılıyor.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Üzerine Eleştiriler

Dervişoğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni eleştirerek, “Bu sistem, yasama ve yürütme arasındaki dengeyi yok etmiş, TBMM’nin iktidarı denetleme işlevini etkisizleştirmiştir. Bütün yargılama süreçleri, bu sistemin yarattığı olumsuz sonuçların birer yansımasıdır.” diye vurguladı.

Terör Sorununa Dair Değerlendirmeleri

Terörsüz Türkiye mesajına dikkat çeken Dervişoğlu, “Terörsüz Türkiye imajı yaratmaya çalışıyorlar ama bu konuda somut adımlar atıldığına dair bir iz görmüyorum.” şeklinde konuştu.

Kürt ve Alevi Temsili Üzerine Eleştiriler

Dervişoğlu, Bahçeli’nin Kürt ve Alevi cumhurbaşkanı yardımcıları önerisini eleştirerek, “Böyle bir durum Türkiye’yi siyasi bir bölünmeye götürür. Bu çok tehlikeli bir yaklaşımdır. Bizim Cumhuriyet’te önemli pozisyonlarda Kürt ve Alevi isimler yer almıştır. Temsiller liyakat esasına dayalı olmalıdır.” açıklamasında bulundu.

Erdoğan’ın Kimlik Vurgusu Üzerine Açıklamalar

Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türk-Kürt-Arap birlikteliği konusuna ilişkin görüşlerini aktararak, “Bahçeli’nin açıklamaları ve bunun basında dikkat çekmesi, iktidarın stratejik bir parçası olarak değerlendirilmektedir.” dedi.

Türkiye’nin Sorunlarını Mesele Edinmek

Dervişoğlu, Türkiye’nin meselelerinin kimlikten kaynaklanmadığını savunarak, “Ülkemizin temel sorunları ekonomik krizle ilgilidir. Herkesin refah içinde yaşaması için bu sorunların çözülmesi gerekmektedir. Bugün Kürt ya da Türk olması fark etmeksizin herkesin aynı sorunu yaşadığını unutmamalıyız.” diye sözlerini tamamladı. (ANKA)

“`